Çoğumuz için yalan dolanla birleşmiş bir sözcüktür "asparagas". Meğerse aslı olan "asparagus" hepimizin "Salon tülü" olarak bildiği bitkinin Latincesiymiş. Anneannemin evinde de, bahçesinde de (şu yabani, yenen kuşkonmazı kastediyorum) vardı bunlardan. Gerçi bahçedekini hiç yemeye çalışmadık, bilmiyorduk yendiğini, sadece gül demeti yaparken yanına birkaç kuşkonmaz dalı eklerdik - pek yakışırlar birbirine. Daha sonraları hiç görmez oldum salon tüllerini. Kendi bitki koleksiyonumu yaparken de çok aramıştım çiçekçilerde, nafile... En son yurt dışında yaşayan bir arkadaşımdan rica ettim, bana 3 farklı türün tohumlarını yollamıştı. Sadece bir türünün 4 tohumunu yaşatabildim, yetiştirebildim, hâlâ da en sevdiğim bitkilerden kendileri...
Geçenlerde Kızılay'a bir işim düştü, çiçek pazarlarının (Sakarya Caddesi kısmındaki Selanik Caddesinde olanlar) yanından geçeyim de neler var bir bakayım dedim. Normalde oradan asla çiçek bitki almıyorum - fiyatlarını "biraz" fahiş bulduğum içindir. Sadece yeşillikleri görmek hoşuma gidiyor, bir de oralarda yeni bir bitki görürsem demek ki büyük ihtimalde yapı marketlerinde de aynısından satışa çıkmıştır, hem de çok daha ucuza... Ama bu sefer kuralımı bozdum. İlk gördüğümde gözlerime inanamadım - "gerçek" salon tülü! Hemen yanına koşup fiyatını sordum ve 10 liraya kıyıp oradan bir tanesini aldım. Artık evimde 2 tür kuşkonmazım var. Yeni gelen tülüm saksının ve toprağın değişmesini bekliyor... Bu olaydan dolayı da bugün kuşkonmazları (namı diğer salon tüllerini) anlatmaya karar verdim.
Dünyada 300'den fazla türü bulunan, ama evlerde en fazla 3-5 türü yetiştirilen bir bitkidir. Yaprakları incecik, daha çok çam iğnelerine benzer. Bu yaprakları sayesinde de çok narin, havaî duruşları vardır. Türkiye'de en popüler ve adı "salon tülü" olan Asparagus Plumosus Nanus (benim "gerçek" salon tülü dediğim işte bu tür;") )
Avrupa'nın balkonlarını süsleyen Asparagus densiflorus 'Sprengeri'
ise daha sarkık, kalın dallara sahiptir ve dallarda minik, sivri dikenleri vardır. Dalları 1,5-2 metreye kadar uzayabilir. Yazın kolayca çiçeklenir ve meyve verir. Bu tür makrome saksılara çok yakışır. Türkiye'de pek yaygın değildir, adı da "Çıtır kuşkonmaz"mış.
Türkiye'de pek bilinmeyen, Amerika ve Avrupa'da "Tilki kuyruğu" adı altında sıkça yetiştirilen bir tür daha Asparagus densiflorus 'Meyeri'
Yeni başlayanlar için harika bir bitkidir kuşkonmaz, çünkü bakımı pek zor değildir ve kolayca yeni ortamlara ve koşullara ayak uydurur. Fakat en güzel şekline pencerelere yakın yerlerde (ama direkt güneş ışınlarından uzak) , nem oranı biraz yüksek ve ısı yazın 20-22, kışın ise 15-18 derece olan ortamlarda ulaşır. Isı 10 derece ve altına düştüğünde veya çok sıcak ortamlarda kuşkonmazlar zarar görebilir. Ben kuşkonmazlarımı ilkbaharın sonuna doğru hafif gölgeli balkonuma alıyorum, eylülün sonunda-ekimde de tekrar eve götürüyorum.
Sulama bol yapılır, ama sulamalar arasında toprak hafif kurumalıdır. Suyu biraz eksik vermek çok vermektense iyidir, çünkü fazlası kökleri kolayca çürütebilir. İlkbaharda ve yazın (yani kuşkonmaz büyürken) 2 haftada bir suyla birlikte besin de verilmelidir. Sıcak havalarda ve kuru, kaloriferli ortamlarda arada bir dallarına fısfısla su püskürtülmelidir. Yazın balkondayken kuşkonmazlarım daha bol sulanmış oluyor (ama gene de suyu vermeden önce toprağın kuruyup kurumadığını mutlaka kontrol ediyorum ve sadece kuruysa suluyorum) ve bol bol da fısfısla "duş" alıyor.
Kuşkonmazların toprağı genellikle ilkbaharda değiştirilir (ama benim eylül-ekimde değiştirdiğim de oldu). Saksı ve/veya toprak değiştirilirken köklere ve yumrulara zarar vermemeye çalışın. Hafif, geçirgen, zengin, biraz kumlu toprakları sever.
En kolay çoğaltma köklerin bölmesiyle yaz-kış yapılabilir. Tohumlardan yetiştirmek için ise şubat-martta tohumlar 2 günlüğüne ılık temiz suda bekletilir, sonra temiz, dezenfekte edilmiş toprağa 0,5-1 cm. kadar gömülür, sıcak ve karanlık bir yerde örtü veya cam altında tutulur. Toprağın ısısı 24-27 derece olacak. Sulama püskürtmeyle yapılmalı ve kaplar her gün havalandırılmalıdır, aksi takdirde tohumlar ve toprak mantar ve küften zarar görebilir. Tohumlar genelde 3-6 hafta arası filiz verir. Filizler çıkınca cam ve örtü kaldırılır, toprak kapları biraz daha serin ve ışığı bol olan bir yere alınır. Sulamalar arasında toprak hafifçe kurutulur. (Ben işte bu kadar zorluktan dolayı 20 küsür tohumun çoğunu çürütmeyi başarmıştım zamanında).
Önemli not: Eğer kuşkonmarların dalları kışın "kelleştiyse" bunu çok fazla dert etmeyin. Olağan sulamalara devam edin, martın başındaysa beğenmediğiniz tüm dalları köke yakın yerden kesin. Bir-iki hafta içinde yeni, güzel ve bol yapraklı dallar tekrar çıkacaktır.
ise daha sarkık, kalın dallara sahiptir ve dallarda minik, sivri dikenleri vardır. Dalları 1,5-2 metreye kadar uzayabilir. Yazın kolayca çiçeklenir ve meyve verir. Bu tür makrome saksılara çok yakışır. Türkiye'de pek yaygın değildir, adı da "Çıtır kuşkonmaz"mış.
Türkiye'de pek bilinmeyen, Amerika ve Avrupa'da "Tilki kuyruğu" adı altında sıkça yetiştirilen bir tür daha Asparagus densiflorus 'Meyeri'
Yeni başlayanlar için harika bir bitkidir kuşkonmaz, çünkü bakımı pek zor değildir ve kolayca yeni ortamlara ve koşullara ayak uydurur. Fakat en güzel şekline pencerelere yakın yerlerde (ama direkt güneş ışınlarından uzak) , nem oranı biraz yüksek ve ısı yazın 20-22, kışın ise 15-18 derece olan ortamlarda ulaşır. Isı 10 derece ve altına düştüğünde veya çok sıcak ortamlarda kuşkonmazlar zarar görebilir. Ben kuşkonmazlarımı ilkbaharın sonuna doğru hafif gölgeli balkonuma alıyorum, eylülün sonunda-ekimde de tekrar eve götürüyorum.
Sulama bol yapılır, ama sulamalar arasında toprak hafif kurumalıdır. Suyu biraz eksik vermek çok vermektense iyidir, çünkü fazlası kökleri kolayca çürütebilir. İlkbaharda ve yazın (yani kuşkonmaz büyürken) 2 haftada bir suyla birlikte besin de verilmelidir. Sıcak havalarda ve kuru, kaloriferli ortamlarda arada bir dallarına fısfısla su püskürtülmelidir. Yazın balkondayken kuşkonmazlarım daha bol sulanmış oluyor (ama gene de suyu vermeden önce toprağın kuruyup kurumadığını mutlaka kontrol ediyorum ve sadece kuruysa suluyorum) ve bol bol da fısfısla "duş" alıyor.
Kuşkonmazların toprağı genellikle ilkbaharda değiştirilir (ama benim eylül-ekimde değiştirdiğim de oldu). Saksı ve/veya toprak değiştirilirken köklere ve yumrulara zarar vermemeye çalışın. Hafif, geçirgen, zengin, biraz kumlu toprakları sever.
En kolay çoğaltma köklerin bölmesiyle yaz-kış yapılabilir. Tohumlardan yetiştirmek için ise şubat-martta tohumlar 2 günlüğüne ılık temiz suda bekletilir, sonra temiz, dezenfekte edilmiş toprağa 0,5-1 cm. kadar gömülür, sıcak ve karanlık bir yerde örtü veya cam altında tutulur. Toprağın ısısı 24-27 derece olacak. Sulama püskürtmeyle yapılmalı ve kaplar her gün havalandırılmalıdır, aksi takdirde tohumlar ve toprak mantar ve küften zarar görebilir. Tohumlar genelde 3-6 hafta arası filiz verir. Filizler çıkınca cam ve örtü kaldırılır, toprak kapları biraz daha serin ve ışığı bol olan bir yere alınır. Sulamalar arasında toprak hafifçe kurutulur. (Ben işte bu kadar zorluktan dolayı 20 küsür tohumun çoğunu çürütmeyi başarmıştım zamanında).
Önemli not: Eğer kuşkonmarların dalları kışın "kelleştiyse" bunu çok fazla dert etmeyin. Olağan sulamalara devam edin, martın başındaysa beğenmediğiniz tüm dalları köke yakın yerden kesin. Bir-iki hafta içinde yeni, güzel ve bol yapraklı dallar tekrar çıkacaktır.