En dayanıklı bitkilerinden biridir paşakılıcı. Çok fazla bir şey istemez sahibinden, ama görüntüsü yapay bitki denecek kadar güzel olur genelde.
Ben paşakılıçlarını çocukluğumdan beri pek severim, ama kendi bitki koleksiyonuma başladığımda bu çiçek evimde uzun zaman yoktu. Büyük marketlerde ve çiçekçilerde bir ara hiç bulunmazdı. En son, artık umudumu yitirdiğimde, bir arkadaşımın evinde görüp kökle beraber küçük, taze bir sürgün kesmiştim. Nedendir bilmem ama en az 7-8 yaşında olmasına rağmen hâlâ da pek ufaktır, çok büyümüyor. Yaprakları biraz kıvrık gibi, kenarlarında ince sarı çizgiler var.
Sansevieria trifasciata Laurentii |
İkinci paşakılıcım bize 2005 yılının sonuna doğru hediye olarak geldi. Devasa bir saksıda devasa bir bitkiydi. Bazı yaprakları neredeyse 2 metre uzunluğundaydı, sürgünlerin sayısı da o kadar fazlaydı ki, toprağa ulaşmak imkânsızdı. Ve hâlâ da yeni sürgün vermeye devam ediyordu. İşte bu paşakılıcı 2006'nin haziranında hepimizi şaşırtmıştı - çiçek açmaya başlamış!.. O zamana kadar tüm çiçek seven arkadaşlarım ve ben, paşakılıçlarının çiçeksiz bitkiler olduğunu düşünürdük. Çiçekleri pek büyük ve gösterişli değildi, ama akşama doğru bütün ev tatlı, vanilyaya benzer bir kokuyla dolardı... Ve bu 2-3 hafta kadar sürdü... Maalesef, çiçeklerden sonra çiçek veren tüm sürgünler yavaş yavaş öldü (doğada da öyle oluyormuş), ama geride o kocaman saksıyı patlatacak kadar çok "yavru" kalmıştı. Şimdi de onlar evimi süslüyor.
benim Sansevieria grandis'im çiçek açmış |
Bir de kayınvalidemden ancak ikinci kez aldığımda yaşatabildiğim bir tür daha yaşıyor evde, "cüce" paşakılıcı dediğim yakışıklı(lar). Şu an hızlı çoğalma devrindeler, topraktan neredeyse her gün yeni bir "yavru" çıkarıyorlar.
sansevieria trifasciata Hahnii |
Paşakılıcı bakımı:
- odada istediğiniz yerde durabilir, loş ışıktan bile korkmaz. Güneşi bol alan bir yerde dursa renkleri daha canlı ve çizgileri daha belirgin olur. Ama direkt güneş ışınlarından korunması gerekir, yoksa yaprakların üzerinde çok çirkin güneş yanıkları oluşabiliyor.
- yazın en ideal ısı 25-27 derece, ama benimkiler kapalı terasın sıcağına (50'ye kadar çıktığı da oluyor) da gayet rahat dayanıyorlar. Kışın ise 12-15 dereceden aşağı olmaması gerekir.
- en dikkatli olmanız gereken husus - sulama. Kesinlikle fazla sulanmaması gerekir, sulamalar arasında toprak iyice kurumalıdır. Kışın (hele bir de odadaki hava soğuksa) ayda bir sulamak bile yeterli oluyor. Sularken çiçeğin ortasına su dökmemeye çalışın, bitki kolayca çürüyebilir.
- kaktüs besinlerinden ilkbahardan yazın sonuna kadar arada bir kullanılabilir (ben iki haftada bir veriyorum). Kışın kesinlikle besin kullanmıyorum.
- yapraklarını arada bir nemli bezle siliyorum, tozlanmasınlar - hem daha hoş ve bakımlı bir görüntü olur, hem daha fazla oksijen salgılarlar.
- istediğiniz toprağı rahatça kullanabilirsiniz. Ben tüm bitkilerim için her zaman yapımarketlerinden aldığım hazır, hafif ve geçirgen toprak kullanıyorum. Saksı da çok derin olmak zorunda değildir, çünkü kökleri genelde yüzeye yakın bulunur.
- gerekirse ilkbaharda saksı ve toprağı değiştirilebilir. Gene ilkbaharda da bitki kolay bir şekilde çoğaltılabilir: topraktan hafifçe ve dikkatlice temizlediğiniz kökler keskin, temiz bir bıçakla ortadan kesilir. Kesik yerlerin biraz kuruması için yarım-bir saat kadar açıkta bekletilir, sonra kesik yerleri kömür tozuna batırılır ve başka bir saksıya alınır.
- paşakılıcınız çiçek açsın istiyorsanız, ona biraz "eziyet" etmeniz gerekir - (direkt ışınları almayan) güneşi bol olan bir yer, toprağı uzun zamandır değişmeyen ve artık çok dar/küçük gelen saksı + düzensiz ve yetersiz sulama. Genelde işe yarıyor...