Nakış Dergileri

10 Şubat 2012 Cuma

Aklından bir sayı tut - John Verdon

    Çocukken ve gençken kitap okumayı çok severdim, tam bir kitapkoliktim ;"). Gerçi o zamanlar televizyon zaten pek seyredilmezdi ya, 1-2 kanal ve sınırlı yayın saatleri varken biz ailece sadece işaretlediğimiz programları seyreder, boş vakitlerimizi okuyarak ya da eş-dostla sohbet ederek geçirirdik...   Daha sonraları okul, iş, aile derken kitap okumayı bırakmış, yılda bir kitabı bile zor bitirir olmuştum...
     Ayıptır söylemesi, ama bütün kitap okuma aşkıma rağmen geçen sene de sadece 2 kitap okuma fırsatım oldu. İlki berbattı - bana göre çevirmen kitabı resmen katletmiş (daha sonra İngilizce versiyonunu sırf karşılaştırmak için okuduğum için biliyorum), adını bile anmayacağım - o roman ile kişisel "en uzun okuma rekorumu" kırmış oldum. İkincisi ise harikaydı! Elif Şafak'ın Aşk romanı - onu tatilde, 2 günde yuttum bitirdim. Bu kitabı okumakla da çok geç kalmışım aslında - bütün Türkiye onu 2-3 yıl önce okumuştu. Ben ise o zamanlar pembe kapağını ve kocaman "Aşk" sözcüğünü görünce burun kıvırdım... Ne sandıysam... Şimdi ise en sevdiğim 10 kitap listemde yer alıyor...
   
     Geçen senenin sonunda kendime söz verdim - gene okumaya başlayacağım diye. Çünkü ben hep aynı şeylerle uğraşamıyorum, sıkılmaya başlıyorum. Hobilerimi "sıraya" koymuşum, bir biriyle, bir öbürüyle meşgul olmak bana daha eğlenceli geliyor. Gerçi kitap okurken televizyon seyrederkenki gibi aynı anda başka şeyler yapamıyorum ya, ama ayda birkaç akşam buna katlanabilirim sanırım ;").
      Ve bu sene okuduğum ilk kitap... John Verdon isimli "genç" yazarın "Aklından bir sayı tut" romanı "Koridor" yayınevinden daha geçen sene çıkmış ve galiba geçen yaz "patlama" yapmış. Benim ise her zamanki gibi yılbaşından birkaç gün önce ondan haberim oldu, kitapçıda ilgi çekici bir şeyler seçmeye çalışırken. Kitabın arka kapaktaki yazılar seçimimi biraz da olsa etkilemişti - polisiye türünü çok severim (Severek seyrettiğim dizilerin çoğu da polisiye). Bir deneyeyim dedim ancak yeni yıl telâşları, yeni yılda da önce başladığım nakış projelerimi bitirme inadım kararlılığım yüzünden bayağı erteledim okumayı. Ama samplerimi bitirir bitirmez, aynı akşam aldım elime kitabı, başladım okumaya... 

      ... İlk 30-35 sayfa biraz yavaş olduğu için tam sıkmaya başlayacaktı ki... olay patladı, ve kalan 400 küsür sayfa neredeyse tek nefeste bitti. Gerçi ben akşamları, yatmadan önce okuduğum için birkaç kere kitabı yastık yerine de kullanmışım (insan yorgunken gözlerini kırpmak için kapatır bazen ve... bilirsiniz işte ;") ). Sürükleyici, ilginç bir polisiye. Sürpriz, beklenmedik bir katil... Yazarın ilk kitabıymış, ama hiç de fena değilmiş. Birkaç yıl içinde Amerikalılar bu kitaptan film çekerlerse hiç şaşırmam. Bugün de D&R sitesinde John Verdon'un bu ay içinde çıkmış yeni kitabını ("Gözlerini sımsıkı kapat") farkettim - bu sefer son duyan ben olmuyorum yani ;"), şimdi onu da alıp okumayı düşünüyorum. Baş kahraman aynı emekli detektif. Umarım, bu da ilk macerası kadar iyi olacaktır.

2 yorum:

  1. Sevgili Yasemin ne çok ortak yanımız varmış. Bloğuma yaptığınız nazik ziyarete iade-i ziyaret yapayım diye geldim şimdi de çıkamıyorum evinizden :) Ne güzel sizinle bahçe konusunda ,kedilerimiz konusunda ,elişleri konusunda çok konuşacak şeyimiz var... Görüşmek dileğiyle ,sevgiler !

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba, Colette Hanım! Bloguma hoş geldiniz!
      Ben bloglarınızın ikisini de epeydir takip ediyorum, kızlarınıza da bayılıyorum! El işlerinize de hayranım, ama ben bu yolun daha başındayım. Her bir şey denemek isterdim, ama şimdilik sadece kedilere, "bahçeme" ve kanaviçeye zamanım yetiyor. Bir de yavaştan kitap okumaya başladım eskiden olduğu gibi... Vakit ve cesaret bulunca, sizinkiler gibi projelere bakıp ilham alınca denemeye devam, inşallah...
      Sevgilerimle!

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...