Son birkaç gündür gündüzleri hava güneşlidir,.. pencereden dışarı her baktığımda ilkbahar geldi diye birkaç saniyelik heyecan, sonra da pencere açtığımda aynı soğuk, buz gibi hava. Nedense ben bu kış çok üşüyorum... Akşamları evde kitap okumak ya da el işiyle uğraşmak için kalın bir battaniyenin altına giriyorum. Etrafımda da hemen yer kapmaca oyunları başlıyor - bizim evin büyük kedi-kızı Tırmoş, bizim kara cadımız, ayak ucumda tek başına uyumayı sever. Eh, onun yavruları, "dalmaçyalı" kuzular da aynı yerde uyumak isterler. Allah'tan bu ikili bir arada gayet iyi geçiniyor. Her akşam aynı sinir harbi, aynı sessiz bekleşmeler, korkutucu pozlar - annecik hırlamayla yavruları uzaklaştırmaya çalışıyor. "Dalmaçyalı"lar da bazen hiç umursamadan uyurlar, bazen ise kalorifere geçmeyi tercih ederler... Her gün ayrı bir film, ayrı bir eğlence...
bugün kazanan taraf "Dalmaçyalı"lar oldu... |
İki haftadır Suzanne Collins'in üçlü "Açlık oyunları" romanını okuyorum, bir buçuk kitap bitti, bir o kadar daha kaldı. Gene ilk kitabın başında biraz zorlandım, sonra da zevkli hale gelince işim kolaylaştı. Bu kitaplara epeydir bakıyordum, ne hakkında diye merak edip. Gençlik romanıymış tarzı, ama olsun. Ben her tür kitap severim, yeter ki sıkıcı gelmesin :)
Resimdeki kupa, bu hafta sonu ziyaretime gelen bir arkadaşımın hediyesi. Bunu alışveriş gezintilerinden birinde görüp hemen beni ve "yeni" hobimi hatırlamış, almış. Üzerindeki "kanaviçe" kalplere bayıldım! İçinde bitki çayları için süzgeci de vardı, ama ben sadece kapaklı olarak kullanacağım, çayım kahvem çabuk soğumasın diye...
Bu örgülü saç bandı da benim en soğuk havalarda bile şapka takmayı reddeden asi bir kıza hediyem oldu. Kendisi poz vermek istemedi, biz de manken olarak oyuncak maymunu kullandık. Biraz geniş ve bayağı kalın, kulaklarını ve başının büyük bir kısmını çok sıcak tutacak bir şey oldu. Örerken çok zorlanmadım, bu tür şeyler her zaman daha kolay geliyor bana. Ama paslanmaya başlamışım... Acilen bir şeyler daha örmem lâzım, yoksa örmeyi hepten unutmaya başlarım... Belki de şala başlama zamanı geldi de geçiyor...
Üzerinde çalıştığım son projeyi de en sona sakladım ;") Gene blackwork, ama bu seferkinde biraz da çarpı işi var. Akşamları bazen kitap okumak yerine bununla uğraşıyorum. Bitince daha büyük bir şeyin parçası olacak...